Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği ülkeleri büyükelçileri ile toplantıya katıldı.
Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
“Virüse karşı kimimiz bir arkadaşını kimimiz bir yakınını kurban verdi. Salgın izleri kolay silinmeyecek derin izler bıraktı. Hayatını kaybeden herkes istatistikten öte bir candır. Tüm insanlığın tıpkı gemide olduğunu bir defa daha hatırlattı. Global işbirliği sayesinde başarılı olabileceğimizi daima birlikte gördük.
Salgın son haftalarda dünya genelinde yine ivme kazansa da arşı çalışmalarındaki muvaffakiyetler umudumuzu artırıyor. Farklı kaynaklardan aldığımız aşıları gönüllülük temeline nazaran uygulamaya başlıyoruz. Yerli aşımızı gerekli onayların akabinde milletimizle birlikte tüm dünyanın hizmetine sunacağız.
2020’de pek çok tatsız yapay sıkıntıyla uğraşmak zorunda kaldık. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesinda Türkiye önemli haksızlıklara maruz kaldı. Türkiye Akdeniz’in en uzun kıyı şeridine sahip ülkesidir. Doğu Akdeniz’de hakkımız olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. Ülkemizin menfaatlerini muhafazaya çalışıyoruz. Maksimalist haritalar üzerinden ülkemizin hapsedilme teşebbüslerine karşı çıkıyoruz. Hiçbir denklemden Akdeniz başarısı çıkmayacağı artık anlaşılmıştır. Türkiye adaletten yanadır.
Yunanistan navtex ilanı üzere gayesi muhakkak imkanı alanların yüzde 10’unu kullanarak yeni bir gerginlik yaratacak kadar ileri gitmiştir. Yunanistan’ı gerginliği artıracak ataklardan vazgeçmeye davet ediyoruz. İstikşafi görüşmelerin yeni bir devrin haberi olacağına inanıyorum. AB de samimi bir özeleştiri yapması gerekiyor. AB, hayır diyen Rum tarafını üyelikle ödüllendirdi. Türk tarafı ile son devirde üst seviye hiçbir temas olmadı.
“NİHAİ GAYEMİZ TAM ÜYELİK”
Portekiz’in AB periyot başkanlığında olumlu başlıklarda olumlu gelşime sağlanmasını bekliyoruz. Sonuncu maksadımız olan tam üyelikten hiçbir vakit vazgeçmedik. Türkiye AB ailesinde hakettiği yeri almalı. Brexit ile birlikte artan belirsizlik lakin Türkiye’nin üyeliğe alınmasıyla giderilecektir. Ülkemizin 60 yılı bulan üyelik süreci nasıl bizim için stratejik bir tercihse AB’nin ülkemizi tam üyeliğe kabul etmesi de birliğin geleceği açısından ontolojik bir tercih olacaktır.
“AVRUPA’DAN GEREKLİ DAYANAĞI GÖRMEDİK”
Bilhassa 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve terörle uğraşta Avrupa’dan beklediğimiz takviyesi göremedik. 15 Temmuz’da kimi Avrupalı siyasetçiler çanak tutacak halde davranış sergilediler. Darbeciler Avrupa’da hiçbir tahkikata uğramadan hayatlarını devam ettiriyorlar.
İSLAMOFOBİ YANSISI
Avrupalı dostlarıma soruyorum; Türkiye’de rastgele bir kiliseye karşı bomba yahut hücum olmuş mudur? Bu türlü bir şeye asla müsaade etmeyiz. Biz kendi cebimizden onarımlarını yapmak suretiyle ibadete açıyoruz. Şu anda Fransa’da Almanya’da Müslümanların ibadethanelerine yapılan akınları neyle izah edeceğiz? Din adamlarına yönelik atakları neyle izah edeceğiz? İslam aykırılığı, Avrupa’da yaşayan 6 milyona yakın insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra Avrupa bedelleri açısından da büyük bir kara deliğe dönüşüyor.”
NTV
