Esnek ve vejetaryen sözlerinin birleşiminden oluşan Fleksitaryen diyet, zerzevat ve minimumu hayvansal gıdayı birleştirerek sağlıklı bir beslenme formu sunmaya çalışıyor.
Vejetaryenler et tüketimini büsbütün keserken, veganlar etle birlikte balık, yumurta, süt eserleri, deri kıyafet ve ayakkabılar üzere tüm hayvansal eserleri hayatlarından çıkarırlar.
Fleksitaryen diyeti tercih edenler ise hayvansal eserler yedikleri için vejetaryen yahut vegan olarak kabul edilmezler. Fleksitaryen beslenmenin kesin kuralları ya da tavsiye edilen kalori ve makro besin unsurları bulunmaz.
Bu beslenme tipinin birtakım prensipleri bulunmaktadır:
-Daha çok meyve, zerzevat, baklagil ve kepekli tahıllar tüketin.
-Hayvanlar yerine bitkilerden elde edilen proteinlere odaklanın.
-Esnek olun. Vakit zaman et ve hayvansal eserler de tüketilebilir.
-En az işlenmiş, en doğal yiyecek formlarını tüketmeye çalışın.
-Rafine şeker ve tatlıları sınırlayın.
Fleksitaryen beslenme de genel gaye daha besleyici besinler tüketmek ve et tüketimini aza indirgemektir.
FLEKSİTARYEN BESLENMENİN NE ÜZERE YARARLARI VAR?
Fleksitaryen beslenmenin sıhhat açısından şimdi ne üzere yararları olduğu tam olarak bilinmiyor. Bunun sebebi hem şimdi bu diyetin çok yaygın olmamasından hem de diyetin kesin bir beslenme kuralı olmamasından kaynaklanıyor.
Güçlü lifli diyetler ve sağlıklı yağlar kalp sıhhatine iyi gelir. 11 yılı aşkın bir müddette 45.000 erişkin üzerinde yapılan bir çalışma, vejeteryanların vejeteryan olmayanlara nazaran yüzde 32 oranında daha düşük kalp hastalığı riskine sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Bu, vejetaryen diyetlerin çoklukla tansiyonu düşüren ve iyi kolesterolü artırabilen antioksidanlar bakımından güçlü olmasından kaynaklanıyor. Fleksitaryen beslenmede de zerzevat ve lif yüklü beslenilmesinden ötürü birebir tesirin görülebileceği düşünülüyor. Lakin tekrar de bu çalışmanın vejetaryenlerin üzerinde yapıldığı unutulmamalı.
Fleksitaryen beslenme, bel kalınlığı için de yararlı olabilir. Bunun nedeni, esnekliğin yüksek kalorileri, işlenmiş yiyecekleri ve doğal olarak yüksek kalorili yiyecekleri sınırlamasıdır. Birtakım çalışmalar, bitki bazlı bir diyet uygulayan şahısların, uygulamayanlara nazaran daha fazla kilo verebileceğini göstermiştir.
Sağlıklı bir diyet, bilhassa de yüklü olarak bitki bazlı bir beslenme, Tip 2 diyabetinde önlenmesine ve tedavisine yardımcı olabilir.
Et tüketimini azaltmak, toprak ve su kullanımının yanı sıra sera gazı emisyonlarını azaltarak doğal kaynakların korunmasına yardımcı olabilir.
Yetiştirilen bitkisel besinleri tüketmek, hayvanlar için besin üretmekten daha az kaynak gerektirir. Bitki proteinlerini üretirken, hayvansal protein üretmekten 11 kat daha az güç kullanır.
NTV
