Sabancı Holding tarafından, 2020 yıl sonu finansal gerçekleşmeleri ve 2021’e ait yeni planlarına ait Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, Sabancı Holding CFO’su Barış Oran ve iktisat gazetecilerinin iştirakiyle çevrim içi basın toplantısı düzenlendi.
Alper, toplantıda yaptığı sunumda, “Pandeminin ekonomik aktivite üzerindeki kısıtlayıcı şartlarına karşın güçlü nakit konumumuz, sağlam mali yapımız ve düşen borçluluk oranlarımız sayesinde finansal açıdan çok başarılı bir devri geride bıraktık” sözünü kullandı.
Güç iş kolunun ne kadar sağlam olduğunu gördüklerini belirten Alper, “Enerji şirketlerimiz, Topluluk olarak büyümemize de önemli katkı sağladı. Sigorta şirketlerimiz bu devri epeyce başarılı geçirdi. Endüstride bilhassa Brisa karlılık noktasında Topluluğumuza kıymetli katkı sundu.
Yapı materyalleri kümesinde iç pazardaki hızlanma ve yurt dışı talep sayesinde büyümemize devam ettik. Bankacılık Türkiye’de güç bir yıl geçirdi. Buna karşın, iktisada sağladığımız kredi dayanağını 279 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 331 milyar TL düzeyine çıkardık” açıklamasında bulundu.
“TOPLULUK OLARAK PANDEMİYLE GAYRET KAPSAMINDA DAYANAKLARIMIZI, BİLİM VE TEKNOLOJİ ODAKLI YÜRÜTTÜK”
Sabancı Topluluğu’nun faaliyet gösterdiği tüm bölümlerde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yatırımları sayesinde öne çıktığına dikkati çeken Cenk Alper, şunları kaydetti:
“Elde ettiğimiz finansal sonuçlar, 2020’deki global zorluklara karşın portföyümüzün ne kadar güçlü ve istikrarlı olduğunun bir göstergesi. Tüm bu süreçte, finansal sonuçlarımızdaki bu başarılı sayılardan farklı olarak öncü ve örnek olma misyonumuz çerçevesinde, tedarikçilerimize, bayilerimize, iş ortaklarımıza takviye olmaya da devam ettik. Ayrıyeten kurumsal vatandaşlığı her vakit önceliği olarak gören Sabancı Topluluğu olarak pandemiyle gayret kapsamında dayanaklarımızı, bilim ve teknoloji odaklı yürüttük.
Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper (solda) ve Sabancı Holding CFO’su Barış Oran (sağda) Kordsa Teknoloji ve Mükemmeliyet Merkezi’nin (KTMM) tüm altyapısını Sıhhat Bakanlığı’nın kullanımına açtık. Daha en başında 150 bin teşhis kitini Halk Sıhhati Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik. Kovid-19 aşı ve serumunun geliştirilmesi için Sıhhat Bakanlığı’na yönelik hibe programını devreye aldık. Sabancı Üniversitesi’ndeki hocalarımızdan birinin geliştirdiği Antimic isimli 10 bin ton yeni kuşak dezenfektanı yeniden Sıhhat Bakanlığı’na bağışladık. Bu dayanaklarımız ile birlikte Topluluk olarak toplam yaptığımız bağışlar 32,3 milyon TL’ye ulaştı.”
“2020’Yİ GAYELERİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR TOPLULUK OLARAK TAMAMLADIK”
Alper, şöyle devam etti:
“İlk basamak pandemi öncesindeki hazırlık. Tüm Sabancı şirketlerini kapsayan geçmiş periyot dijitalleşme yatırımları bu açıdan çok değerliydi. İkincisi ise 2020’nin şubat ayından itibaren Acil Durum Komitesi kurarak, birinci günden itibaren pandeminin ekonomik ve toplumsal tesirlerini çok yakından takip ettik. Daha birinci günden idare olarak aldığımız “Kimseyi geride bırakmama” kararı, çalışanlarımızın başındaki tasaları ortadan kaldırdı ve herkesin günlük işleyişe odaklanmasını sağladı. Üçüncüsü de kriz devam ederken ‘Pandemi sonrası ne olacak’ sorusunun karşılıkları üzerine baş yorduk. Özetle 2020 yılını, pandeminin tüm kısıtlayıcı tesirlerine karşın, maksatlarını gerçekleştirmiş bir topluluk olarak tamamladık.”
Gazetecilerin, “Pandemi sonrası esnek (uzaktan) çalışma modelini kalıcı hale getirecek misiniz?” sorusunu da yanıtlayan Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, “Biz esnek çalışmaya Sabancı olarak pandemiden evvel başlamıştık, çalışanlarımız isterlerse haftada bir gün konuttan çalışabiliyordu, gerek görürsek tekrar kapsamı genişletebiliriz” dedi.
“TÜRKİYE İLE DÜNYAYI İKİ TARAFLI BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Salgın sonrası için tüm hazırlıkların en ince detaylarına kadar düşünülüp hayata geçirilmeye başlandığını belirten Cenk Alper, “2021 yılı teknoloji ve inovasyonun gücünü ardımıza aldığımız ve ‘yeni normal’de oyun kuruculuğa odaklandığımız bir yıl olacak.
Bu kapsamda Topluluk vaadimizi ‘Sürdürülebilir bir ömür için, öncü teşebbüslerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz’ olarak değiştirdik. Bu vaadimizi üç sac ayağı üzerine oturtuyoruz. Birincisi iş süreçlerimizi sürdürülebilir ömür maksadıyla yöneteceğiz. İkincisi, yaptıklarımız dünyada öncü olacak. Üçüncüsü ise Türkiye ile dünyayı iki taraflı birleştireceğiz” tabirlerini kullandı.
“2025 YILI PRESTİJİYLE 2 KAT BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Gelecek beş yıllık periyoda ait Topluluk maksatlarını de paylaşan Cenk Alper, Sabancı Topluluğu’nun 100’üncü kuruluş yılı olan 2025 yılı prestijiyle 2 kat büyümeyi hedeflediklerini bildirdi.
Cenk Alper, “Önümüzdeki 5 yılda geçtiğimiz 5 yıldan daha süratli bir büyüme öngörüyoruz. Orta vadede satış büyümesini tüketici enflasyonunun 8 puan üzerinde, FAVÖK’te ise tekrar tüketici enflasyonunun 10 puan üzerinde büyüme hedefliyoruz. Bunun yanında banka dışı döviz cinsi gelirlerimizi de portföyün yüzde 30’unun üstüne çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıyeten banka dışı Net borç/FAVÖK oranını da 2’nin altında tutma amacımız var” dedi.
“YENİ İKTİSADIN HİSSESİ İKİ KATINA ÇIKACAK”
Bir başka maksadın yeni iktisat olarak isimlendirilen, yenilenebilir güç, dijital ve yeni materyal teknolojileri alanında iki kat büyümek olduğunu belirten Alper, “Halihazırda yeni iktisattan gelen işlerin, Sabancı Topluluğu gelirlerindeki hissesi yüzde 6’ya ulaşmış durumda. Bu kapsamda ‘yeni ekonominin’ Sabancı Topluluğu banka dışı gelirlerindeki yüzde 6 olan hissesini 2025 sonunda yüzde 13’e yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de öncülük ettikleri sürdürülebilirlik konusunun Sabancı Topluluğu açısından farklı bir değerde olduğunu da lisana getiren söyleyen Alper, sürdürülebilirliğin, gelecek ajandalarındaki en kıymetli husus başlıklarından biri olduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE’YE OLAN İNANCIMIZDA HİÇBİR EKSİKLİK YOK”
Alper, sunum sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Türkiye iktisadının geçen yılın ikinci yarısında çok iyi bir performans sergilediğini belirten Alper, şunları söyledi:
“Biz bunu kendi sonuçlarımızdan da görüyoruz. Avrupa ve ABD üçüncü çeyrekte çok zorlandı fakat orada da son çeyrekte bir artışı görüyoruz. Bugün baktığımızda gelirlerimizin yüzde 90’ına yakını Türkiye’den geliyor. Ana amacımız bunu önümüzdeki devirde artırmaya devam etmek. Türkiye’ye olan inancımızda hiçbir eksiklik yok.
Münasebetiyle Türkiye’ye olan yatırımlarımız devam edecek ancak bunu pazarlar nezdinde, müşterilerimize yakınlaşmak nezdinde dengelemek istiyoruz. Kordsa, bunun çok hoş bir örneği, lastik kesiminde 4 kıtaya gitti artık kompozit bölümünde 2 kıtada. Bunu yaygınlaştırmaya devam ediyor. Çimento 2 kıtada faaliyet gösteriyor. Bunları yaygınlaştıracağız. Zira biz dedik ki ‘Türkiye ile dünyayı birleştireceğiz’.”
“TÜRKİYE İÇERİSİNDE DAHA FAZLA İHRACAT GETİRİSİ OLAN İŞLERDE BÜYÜMEK İSTİYORUZ”
Sabancı Topluluğu olarak 90 yıllık sermaye ve bilgi birikimini artık Türkiye’nin dışına taşımaları gerektiğini aktaran Alper, “Hudutların dışına taşımamız gerekiyor. Bu manada da kıymetli büyüme akslarımız Kordsa, çimento ve SabancıDx’tir. Öbür şirketlerimizin ihracat potansiyeli nitekim yüksek. Münasebetiyle bir yandan yurt dışında yatırımlarımızı yaparken bir yandan da Türkiye içerisinde daha fazla ihracat getirisi olan işlerde büyümek istiyoruz” sözlerini kullandı.
“KORDSA İLE İLGİLİ MAKSADIMIZ DAHA FAZLA MÜŞTERİYE ULAŞABİLMEK”
Cenk Alper, Kordsa tarafında Avrupa’da yeni iş birlikleri yahut mümkün satın alma üzere bahislerin gündemde olup olmadığına ait bir soruya, “Kordsa ile ilgili hedefimiz daha fazla müşteriye ulaşabilmek. Bu müşteriye ulaşabilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Avrupa müşterilerine şu an Türkiye’deki mükemmeliyet merkezimizden ve kompozit yatırımlarımızdan hizmet veriyoruz. Ancak bu kâfi değil. Münasebetiyle hem organik fırsatlara bakıyoruz hem de organik olarak ‘Avrupa’da müşterilerimize daha yakın nasıl olabilirizi’ arkadaşlarımız ayrıntılı halde araştırıyorlar.
ABD süreci de bu türlü başladı ancak bunlar uzun süreçlerdir. Şu an yürüyen süreçler var fakat tamamlandığında şirketimiz vasıtasıyla gerekli duyuruları yapacağız” formunda karşılık verdi.
“ŞARJ İSTASYONLARI KONUSUNDA HAZIRIZ”
Alper, elektrikli araç ve şarj istasyonları alanındaki çalışmalara ve mümkün iş birliklerine de değindi.
Eşarj firmasının yüzde 80’ini satın aldıklarını anımsatan Alper, şunları kaydetti:
“Kurucuları hala şirketin içerisinde. Halihazırda Eşarj istasyonlarını Türkiye’ye yaymaya başladı. Yalnızca Türkiye’ye değil Temsa’nın hizmet ettiği yerlere de yaymaya başladık. Temsa İsveç’e elektrikli araç sattı çabucak akabinde Eşarj oraya gitti ve şarj istasyonu sattı.
Hasebiyle biz hazırız. Ancak burada şu anda Güç Bakanlığımızın yaptığı bir altyapı değerlendirmesi var. Şarj istasyonları tek başına değerli değildir. Şarj istasyonlarını destekleyecek dağıtım şebekesinin planlamasının yapılması lazım. Zira sizin sokağınıza gelip 10 tane şarj istasyonu koyduğumda bir anda sokağın elektriğini çökertebilirim. O manada bakanlığımızın yaptığı bu çalışmayı yakından takip ediyoruz ve bu çalışmanın bir modülü durumundayız.
Bu tamamlandığında biz burada desteklemeye ve büyümeye hazır durumdayız. Eserlerimiz hazır, teknolojimiz hazır kıymetli olan esasen şarj istasyonun ötesinde şebekedeki bu yük dağılımının akıllı şebeke prosedürleriyle destekleniyor olmasıdır ki Eşarj şirketinin oluşturduğu yazılım tahlilleri bu mevzuda önder tahlillerdir.”
“TOGG’UN LASTİKLERİ KONUSUNDA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye’nin Arabası Teşebbüs Kümesi (TOGG) tarafından üretilecek arabanın lastikleri konusunda da birlikte çalıştıklarını belirten Cenk Alper, “Bu bahiste birlikte çalışıyoruz. Şu anda bu sürecin içerisinde arkadaşlarımız. İhaleyi kazandılar mı kazanmadılar mı bilmiyorum fakat birlikte çalışıyoruz. Zira her 2 kümemiz da hem Lassa hem Bridgestone lastikleri bir elektrikli otomobile hizmet edebilecek yetkinliktedir. Halihazırda Lassa ve Bridgestone teknolojilerimiz dünyadaki pek çok elektrikli araca bu lastikleri veriyor TOGG’u da bu mevzuda destekliyor olacağız.” diye konuştu.
“TÜRKİYE, 2021’E DE SÜRATLİ VE KUVVETLİ BAŞLADI”
Sabancı Holding CFO’su Barış Oran ise Türkiye iktisadının aslında 2020 yılında çok kuvvetli bir büyüme devrini tamamladığını söyledi.
Oran, “Türkiye, 2021’e de süratli ve kuvvetli başladı. Burada baktığımızda büyümemizin geçtiğimiz 2020 yılında lokal iktisattan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Zira Türkiye’deki talepteki büyüme, yurt dışındaki, bilhassa gelişmiş ülkelerdeki talebe nazaran çok daha yüksek seyretti. Bu sene için de dış ülkelerdeki bilhassa gelişmiş olan ülkelerde ABD ve Türkiye’yi çok etkileyen Avrupa’da talepteki artışın dengelenmesini ve orada süratli büyüme bekliyoruz.
Bu manada da piyasanın büyüme beklentisi aşağı üst yüzde 4 düzeyinde, bizim beklentimiz Türkiye’nin bu düzeyin daha üzerinde büyüyeceği şeklindedir” sözlerini kullandı.
Şu andaki işlerine baktıklarında Türkiye’deki iç talep büyümesinin devam ettiğini lisana getiren Oran, “Yurt dışındaki talep de hızlanarak toparlanmaya başladı. Yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde AB’de aşılanmanın tamamlanması ve buradaki talebin toparlanmasının da hem Türkiye’deki mahallî iktisat için ihracat bazında hem de turizm için çok kıymetli olacağını ve Türkiye’ye bir nefes aldıracağını düşünüyoruz” halinde kelamlarını tamamladı.
SABANCI HOLDİNG’İN 2020 YIL SONU FİNANSAL SONUÇLARI
Öte yandan, toplantı sonrası Sabancı Holding’in 2020 yıl sonu finansal sonuçları da paylaşıldı.
Buna nazaran, bir evvelki yıla nazaran net karını yüzde 26 artıran Sabancı Holding, 2020 yılı prestijiyle toplamda 4 milyar 768 milyon TL kar sayısına ulaştı. Bu devirde banka dışı kombine gelirlerde yüzde 17 büyüme görülürken, 2019 yıl sonu prestijiyle 56 milyar 370 milyon TL olan banka dışı gelirler, 2020 yıl sonu prestijiyle 65 milyar 980 milyon TL’ye yükseldi. 2020 yılında Topluluğun kombine satışları ise bir evvelki yıla nazaran yüzde 7 artarak 104 milyar TL oldu.
NTV
