Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek’i av tüfeği ile öldüren Melek İpek hakkında 18 yıldan 24 yıla kadar mahpusu istendi.
Servis sürücülüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek ortasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil konutta tartışma çıktı.
Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak formda saatlerce dövdü. Azap ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı konuttan ayrıldı.
Birkaç saat sonra meskene dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili ortasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, akabinde 112 Acil Davet Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi.
İhbar üzerine adrese gelen sıhhat grupları, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu.
Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.
‘KASTEN ÖLDÜRMEK’
Cezaevinde tutuklu bulunan Melek İpek hakkında ‘kasten öldürmek’ hatasından hazırlanan iddianame, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Cumhuriyet savcısının ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasını istediği iddianamede sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar mahpus istemiyle yargılanması talep edildi.
VEFATLA TEHDİT
İddianamedeki sözde Melek İpek, ailesinin isteği olmadığı halde Ramazan İpek ile evlendiğini, 12 yıllık evlilik hayatı boyunca daima şiddete maruz kaldığını anlattı. Eşi Ramazan İpek’in meskendeki av tüfeği, bıçak üzere silahlarla tehdit ettiği ve bedeninin çeşitli yerlerine vurarak darp ettiğini aktaran İpek, eşinin çocuklarına da şiddet uyguladığını, ailesini ise öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürdü.
‘SİLAHIN DİPÇİK KISMIYLA BENİ DÖVMEYE BAŞLADI’
Meskende yaşanan şiddetin boyutunun azaba dayandığını ve korktuğu için eşini şikayet edemediğini belirten Melek İpek, yaşadığı olayları eşinin ailesine anlattığını ve kelamlarının geçiştirildiğini öne sürdü.
Olay gecesini anlatan Melek İpek, 7 Ocak gecesi tıpkı konutun içerisinde boşanmak için mesajlaştıklarını, hatta çocukların velayeti konusunda bile anlaştıklarını aktardı. Çocukların yatmaya hazırlandığını belirten İpek, iddianamede yer alan sözünde şunları söyledi:
“Yatağın kenarında çocuklarla ayaktayken odaya av tüfeğiyle girerek ‘Seni öldüreceğim, Kelime-i Şahadet getir’ dedi. Yanımdaki çocuklarımı çabucak gerime aldım. Yapmaması için yalvarmaya başladım. Eşimin çok kararlı olduğunu, ateş edeceğini anlamıştım. Elimle çocukları yatağın üzerine yanlışsız ittirdim, başka elimle de tüfeğin namlusuna doğrulttuğumda kurşun benim yan tarafımdan cama isabet etti. Silahın dipçik kısmıyla beni dövmeye başladı.”
‘NASIL PATLADIĞINI BİLMİYORUM’
Eşi Ramazan İpek’in kendisini çocukların yanından uzaklaştırarak dövmeye devam ettiğini, boğasını sıkması nedeniyle bayıldığını ve kendine geldiğinde banyoda elleri kelepçeli olarak çıplak bir biçimde olduğunu sav eden Melek İpek, “Gözümü üzerime soğuk su dökmesiyle açtım. Beni o vaziyette banyoda bırakıp gitti. Bir mühlet sonra eşim kelepçeli olarak beni banyondan çıkararak odadaki kanepeye yatırdı. Çocuklarıma ‘Geldiğimde annenizi de sizi de öldüreceğim, konuttan dışarı çıkmayın’ dedi. Meskenden çıktıktan sonra geri geldi. O sırada bulunduğum odada silahı gördüm. Ona gözüm ilişti. Eşim kapıyı açar açmaz kapıda karşılaştık. Ellerim kelepçeliydi, silahı koltuğumun altına almıştım. Elim tetiğe ulaşamıyordu. Beni o denli görünce ‘Beni mi öldüreceksin?’ dedi. Silah, elimden almaya çalışırken patladı. Tek el ateş aldı. Nasıl patladığını bilmiyorum” diye söz verdi.
ÇOCUKLARIN TABİRİ ANNESİNİN ANLATTIKLARINI DOĞRULADI
İddianamede yer alan Melek İpek’in anlattıklarını, 7 ve 9 yaşındaki iki kızının tabirleri de doğruladı. Ramazan İpek’in bağlantısı olduğu öne sürülen bayanın sözleri de iddianamede yer aldı. Melek İpek üzere kendisine de şiddet uygulandığını aktaran bayan, kendisinin mevtle, ailesine ise ziyan vermekle tehdit ettiği için şikayetçi olmadığını öne sürdü.
Aksiyonun, ‘haksız tahrik’ oluşturan pek çok olayın sonucu gerçekleştirildiğinin aşikar olduğu vurgulanan iddianamede, yargılama kademesinde legal müdafaa olup olmadığı konusunun mahkemece ayrıyeten değerlendirilip takdir edilebileceği düşünüldüğü belirtildi.
‘CEZA İNDİRİMİNİN EN ÜST HADDEN YAPILMASI GEREKTİĞİ KANAAT VE SONUCUNA VARILMIŞTIR’
Ramazan İpek’in eşi sanık Melek İpek’i zorla alıkoyduğu, eziyet ettiğini ve mevtle tehdit ettiğinin gerçek olduğu aktarılan iddianamede şu sözlere yer verildi:
“Ancak sabah olağan bir halde işine gittiği, bakkaldan da ekmek alıp konuta döndüğü vakit karısı tarafından öldürülmüştür. Bu 45- 50 dakikalık müddette sanığın rastgele bir yetkili makama haber vermemesi, kimseden yardım istememesi, kocasının kendisine yaşattıklarından ötürü öç alma hissiyle hareket ettiği de bir gerçektir. Artık burada maktul açısından gece boyunca devam ettirdiği, tehdit ve eziyetinin tekrardan gündüz vakti de devam ettirip ettirmeyeceği belirlenemez. Konutuna geldiğinde elinde rastgele bir silah, bıçak yoktur. Aksine olağan servis işini yapmış olup, meskenine ekmek poşetiyle gelmektedir. Hasebiyle sanık açısından yasal müdafaadan bahsetmek mümkün değildir, lakin maruz kaldığı eziyet, makus muamele sebebiyle haksız tahrik altında hatası işlediğinden kuşku yoktur. Ayrıyeten sanık, maktulün konuttan ayrıldıktan sonra silah temin etmek için uğraştığı, silahı da bulduğu, içine mermiyi yerleştirip hazır halde beklediği, kocası meskene gelir gelmez de tereddütsüz formda ateş edip, öldürdüğü, hasebiyle legal müdafaa hududunun aşılmasını haklı görebilecek bir heyecan, kaygı yahut telaştan ileri gelen bir ateş etme kelam konusu değildir.”
İddianamede, “Aksine sanık maruz kaldığı eziyetin kendisini getirdiği son kademede hiçbir yetkili makama yahut aile bireylerine haber vermeksizin maktule yaptıklarının karşılığını, cezasını kendisi vermek suretiyle aksiyonunu gerçekleştirmiştir. Aksiyonunu haksız tahrik altında gerçekleştiren sanık hakkında ceza indiriminin en üst hadden yapılması gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.”
NTV
