Hak-İş Genel Lideri Mahmut Arslan, basın mensuplarıyla sohbet toplantısında, kamu çalışanının artırım görüşmeleri, fiyatsız müsaade ve kısmi çalışma uygulamaları, bayana yönelik şiddete dair açıklamalarda bulundu.
Kamudaki yaklaşık 650 bin çalışanın mali ve toplumsal haklarını belirleyecek Kamu Kesiti Toplu İş Mukavelesi Çerçeve Protokolü ile ilgili hazırlıklara başladıklarını belirten Arslan, şu bilgileri verdi:
“Bu iş için konfederasyonumuz bünyesinde bir kurul kurduk. Üyemiz sendikalarla kıymetlendirme toplantısı yaptık, önümüzdeki hafta tekrar bir toplantı yapacağız.
Türk-İş’ten süreci birlikte yürütmek tarafında teklif aldık. Bu kapsamda iki konfederasyonun heyetleri, talepleri oluşturmak için üç defa bir ortaya geldi. İnşallah bu birlikteliğimizi başarılı bir toplu iş kontratıyla taçlandırmak istiyoruz.”
“ÜCRETSİZ MÜSAADE UYGULAMASI DENETİMDEN ÇIKTI”
Arslan, Covid-19 salgınının olumsuz tesirlerinin sürdüğünü, bu süreçten en fazla çalışanların ziyan gördüğünü söyledi.
İstihdamı korumak için uygulanan fiyatsız müsaade uygulamasının geniş bir kısmı kapsadığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:
“Kısa çalışma ödeneğini hak edemeyenler için planlanan bir şeyin, genele şamil edilmesi haksız bir uygulama. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanamadığı için 2 milyon 470 bin kişinin fiyatsız izine çıkarılması mantığa ters. Sistemin bütününe baktığınız vakit da bu olacak iş değil. Bunun, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar için uygulanacağına metinde yer verilmeliydi.
Sonraki süreçte bu iş denetimden çıktı, patron işine gelmeyen işçisi fiyatsız izine çıkardı. Kısa çalışma ödeneğinde muhakkak koşullar var. Bu nedenle patronlar açısından fiyatsız müsaade daha pratik bir tercih oldu. Meğer biz buna, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayanlar mağdur olmasın niyetiyle dayanak vermiştik.”
“KISMİ ÇALIŞMANIN CAZİP KILINMASI LAZIM”
Kısmi çalışma modellerinin uygulanmasına makul kurallarla sıcak baktıklarını vurgulayan Arslan, “Yarım gün çalışan personeller yarım fiyat alabilir ancak yarım gün çalışmışsa bile, toplumsal güvenlik, emeklilik ve kıdem tazminatı hakları ile işe iade ve işsizlik ödeneği üzere imkanlardan yoksun olmamalı. Kısmi çalışma prosedürleriyle çalışanların bu haklarının elinden alınacağı bir modele bizim sıcak bakmamız mümkün değil.” dedi.
Arslan, kısmi çalışan emekçilerin toplumsal güvenlik primlerinin tam yatırılması için primin yarısının patron, yarısının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılandığı bir modelin uygulanabileceğini belirterek, “İlk sefer işe girenlerin emekli olabilmek için 7200 gün prim ödemesi lazım. Kısmi çalışmayla emekli olmak mümkün değil. Çalışanlar için bu modelin cazip kılınması lazım. Kısmi çalışmaları teşvik edebilmek için temel bir kısım haklarının korunması lazım” diye konuştu.
“TÜRKİYE ILO’NUN 190 SAYILI MUKAVELESİNİ İMZALAMALI”
Bayana yönelik şiddetin toplumun en büyük problemlerinden biri olduğunu vurgulayan Arslan, Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Sendikası’na üye Necla Demirbaş’ın Aydın’da başka yaşadığı dini nikahlı eşi tarafından öldürülmesiyle acı yaşadıklarını söyledi.
Hak-İş’in 200 bin bayan üyesiyle çalışan bayanların örgütü olduğunu belirten Arslan, “Kadınlar hem iş yerinde hem de konutta çalışıyor. Bayanları korumak için birçok ulusal ve milletlerarası düzenleme kelam konusu.
Memleketler arası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı Çalışma Hayatında Şiddet Ve Tacizin Önlenmesi Mukavelesi de bunlardan biri. 2019 yılında onaylanan bu kontrat, Haziran 2021’de yürürlüğe girecek. Türkiye’ye yakışan, bu mukaveleyi bir an önce imzalaması” sözlerini kullandı.
NTV
