Erzurum 1. Ağır Ceza Duruşmasındaki duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Zeki Fidan, Saruhan Özçelik, Ali Yıldırım, Mahmut Mısır, Ahmet Özdemir, Erdal Ergi, Hacı Karahan ve sanık avukatları katıldı.
Tutuksuz yargılanan Mazlum Özdemir’in bulunmadığı duruşmada sanıklar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında maske ve eldivenli biçimde salona alındı.
Duruşmayı mahkeme heyeti, polis ve jandarma da maskeli takip etti.
Cumhuriyet savcısı, dava belgesine daha evvel sunduğu esas hakkındaki mütalaa doğrultusunda karar verilmesini talep etti.
Duruşma heyeti, mazeret sunarak duruşmaya katılmayan kimi sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri emeliyle vade verilmesi talebini, mazeretlerinde tasdikli talep bulunmaması ve davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Mısır, günah oluşumunun içinde hiçbir hengam bölge almadığını öne sürdü.
Ailesiyle ve canıyla tehdit edilerek çetinle sanıkların yanında tutulmaya çalışıldığını tez eden Mısır, “Bu cihetten bu görülen buz dağının bir kısmı. Ben bile bilmiyorum bu dağın gayri tarafında kimler var. Ben bu işin ticaretinde olsam madencilik neden yapayım. Bir türlü bana ulaştılar, ben kurtulamadım. Ben tehditle bu işler içinde tutulmaya çalışıldım. Her şeyi konuşamıyorum, ailemiz var.” tabirlerini kullandı.
Fidan ise savunmasında herkesin kendine nazaran doğruyu anlattığını söyledi.
Mütalaada attığı belirtilen bildirileri kendisinin atmadığını öne süren Fidan, “Kaldı ki iddianamede hakkımda bu işi zincirleme biçimde yaptığım argüman ediliyor ancak bildirilere bakılırsa bu iş birinci kere yapılmış üzere anlaşılıyor. Bu, tezat bir durumdur. Başkaca, sözlere bakılırsa benim sözlerdeki üzere devrik cümle kurmam kelam konusu değil.” diye konuştu.
“F-16’DAN KORKMAYAN BENDEN KORKTU”
Fidan, kayıtlarda rehberinde 50 kişi bulunduğunun bildirildiğini lakin 42 kişinin olduğunu anlatarak, şunları lisana getirdi:
“Hakkımda silahlı kabahat örgütü kurmaktan bahsediliyor fakat benim rastgele bir silahım yok. Ben hiçbir kişisi bu işte bu biçimde kabahati vardır demedim, diyemem de zira bunun için kişileri tanımam lazım. Benim casus programı indirdiğim söyleniyor lakin hala telefon ortada yok. Mahmut Mısır, 15 Temmuz’da hain darbe teşebbüsüne karşı çıktığını, tankın, askerin önüne geçtiğini söyledi. Kendisini tebrik ediyorum ancak tankın, askerin ve F-16’nın önüne geçerek korkmayan kişi kendisine çetinle telefon verildiğini ve benden korktuğu için aldığını söylüyor. Ben neymişim.”
Tırın yakalandığı anla ilgili iddianamede çuvallarda farklı renklerde “90 tenör şifreleri”nin yazdığını anlatan Fidan, “O anda polis ekiplerince çekilen imajları izlediğimde hiçbir çuval üzerinde bu ibarenin olmadığı görünecektir. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum. Avukatlarım duruşmada yok, onlar olmadan savunma yaptım. Duruşmanın ertelenmesini talep ediyorum.” halinde konuştu.
Sanık Saruhan ise “Benim başıma gelenler birçok seri ve sinemaya husus olmuştur. Kullanıldım, kurban seçildim.” tabirlerini kullandı.
Başka sanıklar da suçlalamarı kabul etmeyerek, uyuşturucu ticaretinin içinde olmadıklarını öne sürdü.
Son lafları sorulan sanıklar, tahliye ve beraatlerini talep etti.
KARAR
Davayı karara bağlayan duruşma heyeti, sanık Mehmet Zeki Fidan’ı “suç işlemek hedefiyle örgüt kurmak” cürmünden 5 yıl, “uyuşturucu yahut uyarıcı husus ithal etmek” kabahatinden 135 yıl mahpusa mahkum etti ve 7 milyon 200 bin lira isimli para cezasına çarptırdı.
Aktif pişmanlık kararlarından yararlanan sanık Hacı Karahan ve Mahmut Mısır’a “suç işlemek gayesiyle kurulan örgüte üye olmak” hatasından 6 ay 7 gün ve “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” cürmünden 52 yıl 6 ay mahpus ve 1 milyon 350 bin isimli para cezası veren heyet, Saruhan Özçelik’i “suç işlemek gayesiyle örgüt kurmak” cürmünden 5 yıl, “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” hatasından 135 yıl, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma yahut bulundurmak”tan 2 yıl mahpusa ve 3 milyon 602 bin lira isimli para cezasına çarptırdı.
Erdal Ergi ve Ahmet Özdemir’i “suç işlemek maksadıyla kurulan örgüte üye olmak” günahından 2 yıl 1 ay mahpus ve “uyuşturucu yahut uyarıcı husus ithal etmek” cürmünden 105 yıl mahpus ve 2 milyon 700 bin isimli para cezasına mahkum eden heyet, Ali Yıldırım’a ise “suç işlemek maksadıyla kurulan örgüte üye olmak” hatasından 2 yıl 6 ay mahpus ve “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” hatasından 126 yıl mahpus ve 3 milyon 240 bin isimli para cezası verdi.
Duruşma heyeti, TCK’nin 61/7 unsuru mucibince 7 sanık hakkında “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” günahından verilen mahpus cezalarını 30 yıla düşürdü.
Tutuksuz sanık Mazlum Özdemir hakkında “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” ve “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” cürümlerinden beraat kararı veren heyet, tutuklu 7 sanığın kararla tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Duruşma mühletince Erzurum Adalet Sarayının içinde ve etrafında ağır güvenlik tedbiri alındı.
VAKA
Erzurum’da 24 Ocak 2019’da İran’dan yola çıkıp Gürbulak Hudut Kapısı’ndan yurda girerek İstanbul istikametine giden Ş.D. yönetimindeki tır, polislerce Erzurum-Erzincan kara yolundaki Aşkale Polis Tatbik Noktası’nda durdurulmuştu.
Tırın dorsesinde bulunan 17 çuvalda mermer taşlar arasına saklanan 1 ton 535 kilogram eroin ele geçirilmiş, tır sürücüsü Ş.D. gözaltına alınmıştı.
Yakalanan uyuşturucuyu tırdan bir kamyona yükleyerek emniyete götüren polis ekipleri, şebekenin vesair mensuplarını yakalamak için operasyona devam etmişti.
Ekipler, operasyon kapsamında tırı İstanbul’daki buluşma noktasına götürmüştü.
İstanbul’da uyuşturucuyu teslim alacaklarını düşünerek buluşma noktasına gelen Saruhan Özçelik ve Hacı Karahan ile Sabiha Gökçen Milletlerarası Havalimanı’ndan Almanya’ya kaçmaya çalışan elebaşı olduğu öne sürülen Mehmet Zeki Fidan gözaltına alınmıştı.
Erzurum polisinin oluşturduğu şahsi ekip ve İstanbul Narkotik Günahlarla Uğraş Büro Müdüriyeti timlerince yakalanan 3 zanlı da İçişleri Bakanlığınca tahsis edilen şahsi jetle Erzurum’a getirilmişti.
Zanlılardan Saruhan Özçelik’in aracındaki aramalarda, suç geliri olduğu bedellendirilen 27 bin 800 dolar ve 100 avro ele geçirilmişti.
CEZA İSTEMLERİ
Sanıkların yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardan gümrükteki şirket ortakları Ahmet Özdemir ve Erdal Ergi ile organizatör Hacı Karahan’ın “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” ve “uyuşturucu yahut uyarıcı husus ithal etmek” kabahatlerinden 162 yıla kadar, Ali Yıldırım, Mahmut Mısır ve şebekenin elebaşı olduğu öne sürülen Mehmet Zeki Fidan’ın “suç işlemek gayesiyle örgüt kurmak” ve “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” cürümlerinden 166 yıl 6 aya kadar mahpusunu istemişti.
Savcı, mütalaasında gayri tutuklu sanıklardan ve organizatör Saruhan Özçelik’in “suç işlemek gayesiyle örgüt kurmak”, “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” ve “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma yahut bulundurma” cürümlerinden 169 yıl 6 aya kadar, gümrük şirketi çalışanı tutuksuz sanık Mazlum Özdemir’in de “suç işlemek emeliyle kurulan örgüte üye olmak” ve “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etmek” kabahatlerinden 162 yıla kadar mahpusunu talep etmişti.
NTV
