Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, AB Zirvesi kararlarının Türkiye’ye ilişkin bölümleri hakkındaki soruya yazılı cevap verdi.
Aksoy, Türkiye’nin gerginliğin azaltılmasından ve diyalogdan yana olduğunu, bu yöndeki çağrılara olumlu karşılık vererek iyi niyetini gösterdiğini, 1-2 Ekim AB Zirve kararlarının ardından açıklama yaptığını ve artık somut sonuçların alınması için adım atılmasını beklediklerini vurguladıklarını hatırlattı.
“Türkiye’nin tezlerini her zamanki peşin hükümlü ve önyargılı tutumuyla görmezden gelen AB’nin, ülkemizin hem kendi hem Kıbrıs Türklerinin haklarını savunma kararlılığını, bugünkü toplantıda ‘kışkırtma’ olarak tanımlaması şaşırtıcı olmamıştır.” ifadesini kullanan Aksoy, AB’nin diyalog, uzlaşı ve koşulsuz olumlu gündemi teşvik etmek yerine yaptırım söylemine devam etmesinin, amacının ve kullandığı dilin samimiyet ve yapıcılıktan uzak olduğunu da gösterdiğini kaydetti.
Aksoy, şu ifadelere yer verdi:
“AB, ortak çıkar ve ortak gelecek gündemiyle bölgede Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarına da saygı göstererek sorunları çözmeye yönelmelidir. Bunun için Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin mantık dışı ve şımarıkça taleplerine koşulsuz şekilde teslim olmaktan vazgeçmelidir. Tehdit dilinin Türkiye’ye karşı işlemeyeceği bilinmelidir. AB’den Türkiye’yi tehdit etmek yerine elle tutulur, tarafsız ve ortak çıkarlarımıza hizmet eden, çözüm odaklı öneriler sunmasını bekliyoruz.”
AB Liderler Zirvesinin sonuç bildirisinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de “tek taraflı” eylemlerde bulunduğu savunularak, AB Konseyinin bundan dolayı üzüntü duyduğu belirtilmişti.
Zirvenin sonunda yayımlanan sonuç bildirisinin dış ilişkiler bölümünde Türkiye ile ilgili 2 madde yer almış, bildiride, 1-2 Ekim’de yapılan zirvede alınan kararlara atıf yapılarak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de son arama çalışmalarıyla “tek taraflı ve provokatif eylemlerde bulunduğu” savunulmuş ve bundan dolayı AB Konseyi’nin üzüntü duyduğu ifade edilmişti.
NTV