Tuğba Öztürk/ntv.com.tr
Türkiye’de 2 Mart’ta kademeli olağanlaşma sürecinin başlamasından bu yana ‘turkuaz tablo‘da durum her geçen gün ağırlaşıyor.
Olağanlaşma adımlarının açıklandığı 1 Mart’ta 9 bin 891 olan olay sayısı, dün 18 bin 912 düzeyine yükseldi. Türkiye’nin 16 günlük olağanlaşma karnesine bakıldığında hadise sayısında iki kata yakın artış dikkat çekti.
Hadise artışında korkutan tablo ne kadar daha sürebilir? Yeni bir dalga kelam konusu olabilir mi? Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, ntv.com.tr‘in sorularını yanıtladı.
NORMALLEŞMEDE HADİSE ARTIŞI KAÇINILMAZ
Kemalettin Aydın, denetimli normalleşmeyle birlikte yaşanan olay sayısındaki artışın olağan bir durum olduğunu ve bu artışın da beklendiğini söz etti.
Aydın, ”Risk haritasında kırmızı olarak belirlenen vilayetlerin dışında, olağanlaşma adımlarıyla birlikte nüfusun yaklaşık yüzde 88’inde bir rahatlama oldu. Bu rahatlama mavi vilayetlerde daha fazla olurken turuncu vilayetlerde biraz daha az olarak gözlemlendi. Doğal olarak bu yeni devirle birlikte bizim hayatımızın her evresinde olan corona virüsün sirkülasyonu da arttı” açıklamasında bulundu.
”VİRÜSÜN ÖMÜR ALANINI GENİŞLETİYORUZ”
Türkiye’de, salgının başından bu yana virüs deveranının devam ettiğini belirten Aydın’a nazaran; toplum olarak belli alanlarda ne kadar kümeleşerek kuralları ihlal edersek o kadar virüsün ömür alanını genişletmiş oluyoruz.
Toplumda corona virüsün tespit edilenden daha fazla olduğuna dikkat çeken Aydın, bu durumu şöyle açıkladı:
”Geçtiğimiz temmuz ayındaki normalleşmede günlük 800-900 ortasında olay tespit ediliyordu. Fakat tekrar bu tarihlerde Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, rastgele PCR çalışması yaptıklarına dair bir açıklamada bulundu. Bu çalışma 130 bin bireyle yapıldı ve toplumda hiçbir belirti, bulgusu olmayan insanlardan binde 2,6’sında corona virüs tespit edildi. Yani tesadüfen yaptığın bir PCR çalışmasında bin şahısta 2,6’sında müspetlik buluyorsan Türkiye nüfusunda o günün sayısıyla günlük 215 bin kişi olumlu dolanıyor demektir. Burada ‘derin taban dalga’ olarak bir bulaşın olduğunu anlıyoruz. Virüs gördüğümüzden daha fazla”
”VAKADA 22 BİNLERİ GÖRÜRÜZ”
Son vakitlerde dikkat çeken hadise artışın biraz daha süreceğini varsayım ettiğini belirteren Aydın, ”Önümüzdeki günlerde hadiselerin 20-22 bin bandına kadar artabileceğini öngörüyorum. Zati bu devirde hadise artışının hiç olmaması olağandışı bir durum olurdu” diyerek açıklamada bulundu.
”YÜZDE 80 SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI OLMALI”
Türkiye’de hala toplumun kıymetli bir kısmının virüsle karşılaşmadığını söyleyen Aydın, olağanlaşma adımlarının atıldığı bir devirde hadise artışının lakin toplumun yaklaşık yüzde 80’inde sürü bağışıklığı oluştuğunda yaşanmayacağını söyledi.
Hadise sayısı her geçen gün ivme kazanarak devam ediyor. Bu süreçte hastane doluluk oranında şimdi bir artış olmasa da olay sayısındaki yükseliş bile huzursuz etmeye yetiyor.
“HENÜZ TSUNAMİ TESİRİNDE DEĞİL”
Aydın’a nazaran denetimli olağanlaşma devrinde yaşanan olay artışı rakamsal olarak bizi ürkütse de şimdi ‘tsunami‘ tesirine girmedi.
Kasım-aralık aylarında tsunami tesiriyle birden artan hadiselerde salgın yükünün bugünkü düzeyden daha yüksek olduğunu söz eden Aydın, ”Şu an hastane ve ağır bakım doluluk oranı kasım-aralık ayının 10’da biri düzeyinde” dedi.
Salgının yayılma suratının daha da artmış olabileceğine dikkat çeken Aydın’a nazaran Türkiye şimdilik geçmişe kıyasla hastalardan ağır ve önemli bir klinik tabloyla karşı karşıya değil.
Öte yandan Aydın, ”Eğer bu artış da bu türlü devam edip hadise sayısı 30 binlere yaklaşırsa ve bu muhtemel seyir 20-30 gün devam ederse biz yeniden hastanemizde ve ağır bakımlarda doluluğu yaşarız” açıklamasında bulundu.
33 BİNLERİ TEKRAR GÖRÜR MÜYÜZ?
Aydın, bu noktada sayılardan fazla hastanelerdeki yoğunluk oranın değerli olduğunu söz etti. Aydın, ”Şu anki duruma nazaran geçtiğimiz kasım-aralık ayında yaşadığımız yoğunluğu bu yeni devirde yaşamayız” dedi.
Bugün yaşanan derin taban dalgasının geçtiğimiz aylardaki üzere olmadığını söz eden Aydın kelamlarına şu formda son verdi:
”Bir yılı aşkın bir müddette enfeksiyon geçiren insan sayının bu noktada çok değerli olduğunu görüyoruz. Bu durum sürü bağışıklığı olarak isimlendiriliyor ve büyükşehirlerde yüzde 50’ye yakın bir sürü bağışıklığı olduğunu düşünüyorum. Bu da salgını yayılım suratını düşük tutacak etkenlerden biri. Öteki taraftan da 10 milyonu geçkin kişi aşılandı bu da değerli bir oranda ağır hasta oluşmasını engelleyecektir.”
NTV
