Diyarbakır’da yaşayan Gülistan Şaylemez, dün akşam sokakta vuruldu. Gülistan, kanlar içinde yere yığılırken, saldırgan da olay yerinden kaçtı. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine olay yerine sıhhat ve polis takımları sevk edildi. Sıhhat görevlilerince yapılan denetimde, Gülistan Şaylemez’in hayatını kaybettiği belirlendi.
Polis, olay yerini güvenlik şeridiyle kapatarak, kanıt araması yaptı.
3 SAATTE YAKALANDI
Olayın akabinde bölgeye gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Ofis Amirliği gruplarınca etraftaki görgü şahitlerinin sözlerine başvuruldu ve güvenlik kamerası imajları incelenmeye alındı.
İmgelerde, siyah bereli ve kapüşonlu kişinin kaçtığı görüldü. Güzergahlardaki kameraları dakikalarca izleyen gruplar, şüphelinin, Gülistan’ın erkek kardeşi Abdullah Şaylemez olduğunu belirledi. Polis, Şaylemez’i yakalamak için çalışma başlattı.
Yapılan araştırma ve incelemeler sonucu Abdullah Şaylamez’in Bağlar ilçesinde saklandığını saptayan gruplar, adrese düzenledikleri operasyonla cinayetten 3 saat sonra olayda kullandığı silahla yakaladı.
SÖZÜNDE ‘NAMUS MESELESİ’ DEDİ
Cinayet Ofis Amirliği gruplarınca gözaltına alınan Abdullah Şaylamez, polis merkezine getirilerek, sorguya alındı. Şaylemez’in, birinci sözünde, ablası Gülistan’ı, ‘namus meselesi’ nedeniyle öldürdüğünü söylediği belirtildi. Emniyetteki sorgusu süren Şaylemez’in süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
GÜLİSTAN, BABASI VE AKRABASINDAN ŞİKAYETÇİ OLMUŞ
Öte yandan Gülistan’ın, 10 gün evvel babası Abdülvehap Şaylemez ve akrabası A.S.’den şikayetçi olmak için Bağlar Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Aile İçi Şiddet Ünitesi’ne başvurduğu ortaya çıktı.
Gülistan’ın 14 Şubat’ta ise Abdülvehap Şaylemez ve akrabası Adil S. hakkında Sur Emniyet Müdürlüğü’nde şikayetiyle ilgili ek tabir verdiği belirlendi.
‘KIZIN MAKUS YOLA DÜŞMÜŞ’ DEMİŞ
Sözünde 7 yıl evvel bir evlilik yaptığını belirten Gülistan, yaşadıklarını şöyle anlatmış:
“2014 yılında yaptığım evlilik nedeniyle Almanya’ya gittim. 2015 yılında da eşimle uyuşmazlık sonucu ayrıldık. Geçen aya kadar da Almanya’da babamla yaşamaya devam ettim. Fakat bu 5 yıllık müddette daima olarak babam baba ruhsal şiddet uyguluyordu. Bana ‘Boşandın. Namusumuzu kirlettin. İki paralık ettin’ diyordu. En son dayanamadım ve geçen ay Almanya’dan Diyarbakır’a geldim. Burada otelde kalmaya başladım. Bir gün akrabamız olan Adil S., beni Diyarbakır’da görmüş. Ben onu görmedim. Babamı arayarak, ‘Kızını Diyarbakır’da gördüm. Burada berbat yola düşmüş’ demiş. Bunun üzerine babam Diyarbakır’a gelince beni buldu ve Adil’in bana söylediklerini söyledi. İkna etti ve Bursa’da bulunan öbür konutumuza gitmek için bilet aldık.”
3 GÜN İNANÇLI KONUTTA KALMIŞ
Gülistan’ın tabirinin devamında, “Otogardayken babamın Adil’le konuştuğunu duydum. Babam Adil’e, Gülistan’la konuşup ikna ettim. Artık otobüse biniyoruz. Urfa da mola yerine yaklaşınca sana haber veririm gelir bizi alırsın otomobille dediğini duyunca polisi aradım. Sonra polisler gelerek beni babamın yanından aldılar. Sonrasında da 3 gün kadar devlete ilişkin inançlı meskende kaldım. Daha sonra da bayan sığınma konutuna yerleştirildim. Babamın telefonunu da engellediğim için bana ulaşamadı” dediği öğrenildi.
“YANIMA BİRİ GELDİ ‘SENİ ÖLDÜRECEKLER’ DEDİ”
Sözünde babasının ve Adil S.’nin kendisini öldürmesinden korktuğunu belirten Gülistan Şaylemez’in, “Dışarda yürürken yanıma tanımadığım biri geldi. Bana Adil ve babamın beni öldüreceklerini söyledi. ‘Sen kaçmaya devam et. Nereye kadar kaçacaksın’ dedi. Ben de ‘Sen kimsin?’ diye sorduğumda karşılık vermeyen şahıs yanımdan ayrıldı. Ben babamın ve Adil S.’nin beni öldürmesinden korkuyorum. Babam ve Adil S.’den şikayetçiyim” diyerek bayan sığınma meskenine gitmek istediğini belirttiği öğrenildi.
Polisin olayla ilgili geniş çaplı soruşturması sürüyor.
NTV
