Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Ayasofya tekrar cami oalrak hizmet verecektir. Müze statüsünden çıkmasıyla birlikte Ayasofya Camisi’ne fiyatlı giriş pratiğini da kaldırıyoruz
İnsanlığın ortak mirası Ayasofya, yeni statüsüyle herkesi kucaklamaya, çok daha samimi, çok daha özgün formda devam edecek.
Ayasofya’da birinci namaz 24 Temmuz Cuma günü kılınacaktır.
Memleketler arası sahada bu hususta ortaya konan her türlü görüşü elbette anlayışla karşılarız. Ama, Ayasofya’nın hangi hedefle kullanılacağı konusu, Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgilidir.
Herkesi, devletimizin yargı ve yürütme organları tarafından alınan Ayasofya kararına saygılı olmaya davet ediyorum
Bu hususta, görüş belirtmenin ötesindeki her türlü hali ve ifadeyi, bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz.
Bu kararın gerisinde duran tüm siyasi partilere ve başkanlarına STK’lara, milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
Ayasofya yeni yüzüyle herkesi kucaklayacak. Fiyatlı giriş pratiği kaldırılıyor.
Farklı inançlara hoşgörüyle bakmak diyanetimizin buyruğudur.
Türk milletinin Ayasofya üzerindeki hakkı, yaklaşık 1500 yıl evvel bu yapıtı birinci inşa edenlerden daha az değildir. Tam aksine yaptığı ekler ve güçlü sahiplenişi itibarıyla milletimizin, bugün insanlık mirasının en değerli ürünleri arasında gösterilen Ayasofya üzerindeki hakkı daha fazladır.
Memleketimizde ibadete açık 435 kilise, sinagog ve havra bulunuyor. Bu manzara, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören anlayışımızın tezahürü.
Tek parti devrinde alınan bu karar, tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da tersti. Zira Ayasofya ne devletin ne de rastgele bir kurumun malı değil, vakıf mülküdür.
Vatikan’ın müzeye dönüştürülerek ibadete kapatılmasını talep etmekle Ayasofya’nın müze olarak kalmasında ısrarcı olmak birebir mantığın eseri.
NTV