‘Dublör’ denilen taşınmaz tapusu sahibi bireylere emsal bireyler ile yapılan dolandırıcılık olaylarına son vakitlerde sık rastlanmaya başlandı. Çekilen düzmece fotoğraf ile uydurma kimlik ve evrak hazırlayıp, tapu sahiplerinin bilgisi olmadan taşınmazları satarak dolandırıcıların yüklü ölçüde haksız yarar sağladıklarını tabir eden İzmir Emlak Kulübü Lideri Rıdvan Akgün, İzmir’in Çeşme ilçesinde bu türlü bir tuzağa düşen alıcıya ikili vurgun yapıldığını anlattı. Akgün, “Çeşme’de deniz gören yere acil paraya gereksinimim var denilerek pahası 1 milyon ise 500 bin lira denilmiş. Hem dublör kullanmışlar hem de deniz tarafındaki emlakı gösterip dağın gerisindeki emlakın satışını yapmışlar. İkili vurgun yapmışlar. Ne yazık ki bize bu tıp olayları yaşayan vatandaşlar şikayetlerini iletiyor. İzmir’de tapu kadastro müdürlüklerine giden dublörler var. Dublör kullandırarak dolandıran sahtekarların sayısı epey fazla” diye konuştu.
“DOLANDIRICILIK OLAYI ÇOK SIK YAŞANIYOR”
Bölümde bu ve buna misal dolandırıcılık hikayesinin sık sık yaşandığını vurgulayan Akgün, “Uzun vakittir vatandaşlar bu çeşit mağduriyetler yaşıyor. Dağdaki arsayı deniz kenarında bir arsa üzere gösteriyorlar, dağdaki yerin tapusu veriliyor. Kusurlu malı değil, hoş malı gösteriyorlar. Kusurlu mal satıyorlar. Yalıda ön daireyi gösterip art daireyi satıyorlar. Emlak dalında çok fazla dolandırıcılık hikayesi yaşanıyor. Bu dublör konusu uzun yıllardır var. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yeni sitemi olan Web Tapu Sistemi, yeni dolandırıcılık hikayelerini de beraberinde getirdi. Dolandırıcılar nakdi kıymeti yüksek olan mülkü belirliyor. Bu mülkün uzun müddet kullanılmamış ve süreç görmemiş olduğu tespit edilerek Web Tapu Sistemi’ne hazırladıkları evrakları giriyorlar ve dublör bulunmasının akabinde mülk sahibinin kimliğinin geçersizi hazırlanıyor” dedi.
İzmir Emlak Kulübü Lideri Rıdvan Akgün “MAKYAJ YAPILIYOR, LENS TAKILIYOR, SAÇ DESTEĞİ YAPILIYOR”
Ustalıkla yapılan makyajlarla dublörü resmen usta bir sanatçı üzere mülk sahibine benzettiklerini söyleyen Akgün, memurların bu mevzuda çok dikkatli olması gerektiğini tabir edip, “Saç desteği, kaynak, lens üzere eserler kullanıyorlar. Tapudan tüm evraklar yükleniyor yalnızca imza kalıyor. Tapu dairesi randevu veriyor. Bugünlerde herkes pandemiden ötürü maskeli gidiyor. Tapu vazifelisi ve taşınmaz sahibinin yalnızca görselde birbirine bakması en fazla 10 saniye sürüyor. Misyonlu memur bireyden maskeyi çıkarmasını istiyor, dolandırıcı maskeyi yavaşça indiriyorlar. Nüfustaki fotoğrafa bakan memur karşısındaki kişiyi makyajla benzettikleri için birebir kişi olduğunu düşünüyor ve süreç tamamlanıyor. Türkiye’de yüzlerce insan dolandırıldı ve dolandırılmaya devam ediyor. Tapu kadastro çalışanları bu bahse çok dikkat etmeli. Şahsın telefon referansı alınmadan satış verilmemesi gerekiyor. Tapuda kayıtlı olan şahsa onay iletisi gönderilebilir. Bu sistem kullanılarak bu dolandırıcılık metodunun önüne geçilebilir” dedi.
“ŞÜPHELİ KAÇTI, ARAÇ PLAKASI DA DÜZMECE ÇIKTI”
Kendisinin de başından bir dolandırıcılık olayı geçtiğini lisana getiren Rıdvan Akgün durumu anladığında kişinin kaçtığını belirterek, “Ofisimize altında lüks bir otomobille gelen şık giyimli bir kişi, ‘Mülküm var satış yapmak istiyorum’ dedi. Satış temsilcisi arkadaşlar çabucak kayıtları aldılar. Hangi dükkan olduğunu sordum ve dükkanın bulunduğu apartmanı tam ben satmıştım. ‘Mülk sahibini de tanıyorum, ben bir kendisini arayım’ dedim. Kuşkulu, ben mülk sahibini ararken kaçtı. Kaçtığı aracın plakasını araştırdık lakin o da düzmece çıktı. Bu tip hususlarda emlakçılar çok kullanılıyor. Süreci yapan emlakçı da olabilir. Bu tip dolandırıcılar epeyce fazla. Dolandırıcılar bu tip işlerde kullanabilecekleri ya pasif, işten anlamayan ya da satılık insanları seçiyorlar. Kurumsal olan emlakçılarda bu durum çok fazla gerçekleşmez. Dolandırıcılık bir cüret işi ortada bilinçsizce kullandıkları beşerler olabilir” diye konuştu.
NTV
