Ünlü piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu, Ayasofya ürününe hazırladığı şahsi klibi müzikseverlerle paylaştı.
Sanatçı, Türk ve Garp müziği enstrümanlarını birlikte kullandığı ürünün medya görsellerinde, yapının dünden bugüne 1500 yıllık hikayesini anlattı.
Medyada, Ayasofya’nın İstanbul’un çok kültürlü yapısını en iyi biçimde sunan, İstanbul üzere görkemli ve içinde farklı sırlar barındıran büyük bir yapı olduğunu tabir eden Uğurlu, hususa ait yaptığı açıklamada, “Ayasofya’nın bugüne kalmasında Fatih Sultan Mehmet’in büyüklüğünü dünyaya anlatmalıyız. Şayet İstanbul’u Fatih bölgesine Cengiz Han üzere biri fethetseydi, bugün Ayasofya’nın mekanında patates tarlası görürdük. Fatih Sultan Mehmet ve sonraki padişahlar, bu mabede gözleri üzere baktıkları için Ayasofya bugünlere ulaşabildi” tabirlerine yan verdi.
“AYASOFYA BU TOPRAĞIN HAS EVLATLARINDAN”
Başarılı sanatçı, Ayasofya için “Süleymaniye, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı ve Aya İrini Kilisesi üzere, bu toprağın has evlatlarından” değerlendirmesinde bulundu.
Ayasofya’nın bugüne ulaşmasındaki en büyük mimari dehanın Mimar Sinan olduğunun altını çizen Uğurlu, şu haberleri verdi:
“Sinan, mabedin garp tarafına yaptığı iki minare ve onun önüne koyduğu desteklerle dünyanın en yüksek ve en geniş kubbesini bugüne taşımayı başardı. Ayasofya, bu toprakların evlatları Miletli İsidoros ve Trallesli Anthemius tarafından yapıldı. Bu topraklarda yaşayan herkes bu toprağın evladıdır, bu toprağın cevherini taşır. Kimse Ayasofya bizim demesin… Ayasofya Anadolu’ya aittir.”
Tuluyhan Uğurlu’nun 2006’da çıkan Dünya Başşehri İstanbul isimli albümünde mekan alan Ayasofya ürününe, sanatkarın ferdî YouTube kanalında https://youtu.be/bf7DhuaXEJU linkinden ulaşılabilir.
Sanatçı, İstanbul’u ve kentin sahip olduğu hoşlukları, Dünya Başşehri İstanbul ve Sonsuza Kadar İstanbul isimli iki albümünde, dünyaya tanıtmayı amaçladı.
NTV